TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan yangınlara dair konuştu

İzmir son üç gündür farklı bölgelerde başlayan yangınlarla boğuşuyor. Başta Yamanların eteğindeki Doğançay,  Onur, Örnekköy, Sancaklı ve Zübeyde Hanım mahallelerini kapsayan bölge olmak üzere, Çiğli Yakakent bölgesi, Torbalı Dağkızılca bölgesi, Gaziemir Beyazevler bölgesi, Çeşme, Beydağ, Tire ve  Bayındır bölgesi merkezli çıkan yangınlar hektarlarca ormanlık ve yeşil alanın yok olmasının dışında yerleşim yerlerinin boşaltılması, evlerin yanması, yurttaşların hayatının risk altına girmesi gibi sonuçlar doğurmuş durumda. Bazı yangınlar kontrol altına alınmışken yeni başka yangınlar çıkmaya devam ediyor. 

Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan X hesabından yaptığı paylaşımla yetkililerin önlem almak, planlı olmak yerine sorumluluğu yurttaşlara atmasına tepki gösterdi. “Pandemi, deprem, taşkın, kasırga ya da yangın gibi olağanüstü gelişmeler hazırlık, eğitim, örgütlülük ve planlama gerektirir.” vurgusu yapan Okuyan’ın paylaşımı şöyle:

"İzmir’deki yangınlardan sonra yetkililer bir kez daha “hiçbir eksiğimiz yok, yapılması gereken her şeyi yaptık” demeye başladı. Suçlu piknikçiler, rüzgar, aşırı sıcak, düşük nemdi. Oysa gereken her şey yapılsa bu ağır tahribat ortaya çıkmazdı. Zaten bu türden olağanüstü olaylar, olağanüstü koşulların sonucu ortaya çıkar. Önlem alırsınız, belki yıllarca bu önlemler gereksiz gözükür. Bir iktidarın gerçek yüzünü anlamak için onu olağanüstü koşullarda gözlemek yeterlidir. Pandemi, deprem, taşkın, kasırga ya da yangın gibi olağanüstü gelişmeler hazırlık, eğitim, örgütlülük ve planlama gerektirir. İzmir’in sınırlı yeşil alanları yandıktan, dahası bazı konutlar oturulamaz hale geldikten sonra, “gerekeni yaptık” diyen bir iktidar halka “benden bu kadar” demiş oluyor. Aslında gerçek tam da budur. Sermaye düzeni acizdir. Yangının özellikle yoğun olduğu bölgelerdeki yüz binlerce kişinin iki gün boyunca zehir soluması bile iktidarın umurunda değil. Zaten dün Meclis’te tanık olduğumuz zihniyetin yangın ya da başka bir olağanüstü gelişme sırasında başka türlü davranmasını beklemek abes."